Açık Radyo kararı
KÖŞE YAZILARIAçık Radyo kararı
İKTİDARIN SANSÜR KIRBACI
Bir defa, kullanılan ifadede hiçbir hukuki sorun yok, Türkiye’de pek çok insanın üzüldüğü ve utandığını bildiğimiz bir tarihi olay nedeniyle kullanılan “Ermeni Soykırımı” tabirini kullanmak diye bir suç söz konusu değil. RTÜK’ün kararı 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8 maddesine dayanarak verilmiş. Bu madde, yayın hizmeti ilkelerini sayıyor, b) bendinde ise “Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz”biçiminde ilkeye yer verilmiş durumda. Bahse konu görüşlerin bu da dahil olmak üzere herhangi bir yayın ilkesini de ihlal etmediği kolaylıkla görülebilir. Verilen para cezası her duruma karşı ödenmiş, ancak 5 günlük bir yayın durdurma, fiilen bir radyo kanalının iflası anlamına da geleceği için İdare Mahkemesi’ne dava açarak radyonun yayınını durdurmamayı seçen Açık Radyo’nun bu davranışını, adeta “RTÜK’e meydan okuma” olarak algılayıp yayın lisansını iptal kararı vermek, ancak RTÜK tarafından yapılabilecek bir yorum. Yine RTÜK yorumundaki, “programcıların bir düzeltme girişiminde bulunmamış olması” gerekçesi de dikkat çekiyor. RTÜK’e göre, yayında “yanlış” bir ifadeyi konuk kullandığında, programcıların hemen devreye girip düzeltmeleri gerekiyor, bu olmazsa tüm kanalı da kullanılan ifadeyi paylaşmakla suçluyor. Konuğun kullandığı o yanlışın ne olduğuna da programcıların karar vermesi gerekiyor. Yani niteliği tam da belli olmayan kuralın uygulayıcısı da, polisi de, yaptırımcısı da sen olacaksın! Sanki programcının öyle bir görevi varmış gibi… Kuruluşundan bu yana yaklaşık 30 yıllık yayın serüveninde ifade özgürlüğünü, insan haklarını ve her görüşün seslendirilmesini düstur edinen bir kanala karşı yapılabilecek en yasakçı girişimde bulunan RTÜK, bir kez daha hukukun gereğini yerine getiren bir kurum değil iktidarın sansür kırbacı görevindeki bir engizisyon kurumu olduğunu kanıtladı. Amaç hasıl olmadı; özgür basın da, gerçek gazeteciler de, insan hakları savunucuları da, demokratik yaşamdan yana tavır gösteren herkes de verilmeye çalışılan mesajı başka türden aldı; dayanışmayla her baskının üstesinden gelinebileceği bir defa daha kanıtlandı. Olan RTÜK’ün eksideki imajına oldu; kötü yönetim kendini vurdu, keskin sirke küpüne zarar verdi. Kâinatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine Açık Radyo, yayınlarına devam edecek. Hukuksuzlukla hukuk kuralları içinde mücadeleye devam!İlginizi Çekebilir