Acı patlıcanı kırağı çalmaz!
EKONOMİTürkiye’de herkes bir kriz bekliyor. 1994, 2001 krizleri gibi. Sevgili dostlar artık öyle bir kriz yaşayacağımızı sanmıyorum. 2018 yılından beri krizdeyiz zaten. Su dolu büyük bir tencerenin içindeyiz ve su ısınıyor sürekli. Bünye alıştı artık. İş adamından, işçisine; köylüsünden memuruna her tuhaflığa dünyanın hiçbir ülkesinde görülmeyen bir çabuklukla adapte oluyoruz. Neden diye soran yok, itiraz eden yok. Acı patlıcanı kırağı çalmıyor.
Dünyada gündem; FED beklenildiği gibi 25 baz faiz indirimine gitti ve beknenildiği gibi söylemini şahinleştirdi. Piyasalar ise beklenildiği gibi gelen veri ve söylemlere beklenilmeyen veri ve söylem tepkisi vardi. 2025’de daha az faiz indirimi beklentisini daha ağır basıyor artık. Eylül 2024 ayında %5,50’den başlayan düşüş %4,50 ile 2024 yılını bitiriyor. Bence 2025 yılını %3 civarında bitirecek. Bunu herkes bekliyordur ama para kazanmaları için beklenti karartıp beklenti yaratmak işlerine geliyor.
ECB başkanı ise enflasyon hedeflerine çok yaklaştıkları ve “sıkı para” söylemine gerek kalmadığını açıkladı. Euro biraz kıpırdandı. İngiltere’de enflasyon yüksek gelince BOE nin faiz indirimi 2025 yılına kaldı. Brezilya’da ise işler rayından çıkmış gibi duruyor. Real’deki değer kaybı, derinleşen mali kriz ile birlikte Brezilya varlıklarını vurmaya başladı.
Eskiden ekonomileri, Gelişmiş Ülkeler, Gelişmekte Olan Ülkeler ve Geri Kalmış Ülkeler diye tanımlıyorlardı. Bence artık Uzay Ülkeler, Gelişmemiş Ülkeler ve Bitik Ülkeler diye ayırmak gerekiyor. Uzay ülkelere diğer ülkelerin ulaşması için mucize gerekiyor.
Dünya faiz artırırken Türkiye indirdi. Ardından bu büyük hatayı düzeltmek için Kur Korumalı Mevduat belası başımıza sarıldı. Bugün ise bu iki büyük hatanın bedelini ülkeye paylaştırmak istiyorlar. Bu hatanın bedelini birileri ödemek zorunda.
BU HATANIN BEDELİNİ BİRİLERİ ÖDEMEK ZORUNDA
Türkiye’de gündem; Türkiye’de herkes bir kriz bekliyor. 1994, 2001 krizleri gibi. Sevgili dostlar artık öyle bir kriz yaşayacağımızı sanmıyorum. 2018 yılından beri krizdeyiz zaten. Su dolu büyük bir tencerenin içindeyiz ve su ısınıyor sürekli. 1980 yılından beri çoğu bizi yöneten iktidarların hatası, bir kısmı da global kriz olarak ondan fazla kriz yaşadık. Bünye alıştı artık. İş adamından, işçisine; köylüsünden memuruna her tuhaflığa dünyanın hiçbir ülkesinde görülmeyen bir çabuklukla adapte oluyoruz. Neden diye soran yok, itiraz eden yok.
Acı patlıcanı kırağı çalmıyor. Sağ olsun başkan çıkıp “Ben ekonomistim, ekonomin sorumlusu benim, ben” dedi. Dünya faiz artırırken Türkiye indirdi. Ardından bu büyük hatayı düzeltmek için Kur Korumalı Mevduat belası başımıza sarıldı. Bugün ise bu iki büyük hatanın bedelini ülkeye paylaştırmak istiyorlar. Bu hatanın bedelini birileri ödemek zorunda. İşçi, köylü, memur, esnaf, işadamı. Hepsi bunun farkında. En az bedel ödemek, bedeli mümkün olduğu kadar diğer paydaşlara yıkmak istiyor.
Ocak- Kasım bütçe açığı 1.277 trilyon TL. Faiz dışı açık ise 82 milyar TL. Yani kabaca 1.2 trilyon TL faiz gideri. Kim ödeyecek bu açığı. Hep beraber, elele verip ödeyeceğiz. Bakan Şimşek durmadan sanayici ve esnafı da sıkıştırıyor. Yandaş değilsen yandın. İş adamı zengin. Tamam zengin de zengin kalmaya devam etmek istiyor doğal olarak. Kar marjları düştü, bir de devletin vergi ve zamları iş yapma isteklerini vuruyor.
Kar dağıtımı ve temettü gelirlerininden alınan vergi ile kurumlardan alınan vergi %10’dan %15 e çıkarıldı. Hatanın bedelini hepimiz ödeyeceğiz. Bu arada fakirleşmeye devam edeceğiz. 2018 yılında Gelişmiş ülke zengini, Türkiye zengininden üç kat daha zengindi. Türkiye zengini de Türkiye orta gelirlisinden 10 kat zengindi. Bugün Gelişmiş ülke zengini Türkiye zengininden on kat zengin. Türkiye zengini ise orta gelirli Türkten 50 kat zengin. Kabaca budur. Yapılan ağır hatalar sonucu hep birlikte fakirleşiyoruz.
18 Kasım 2024 tarihli yazımda BİST100’ün 8600 puandan 10400 puana kadar çıkacağını, ama yabancı gelmez ise oradan yeniden 8000 puan altına gelebileceğimizi yazmıştım. Hedefine geldik ve dönüyoruz. Yetiş ya yabancı!
HEDEFİMİZE GELDİK DÖNÜYORUZ
MB kasamız döviz doluyor. Ocak’ta FITCH Türkiye notunu artırır. Gür sesli başarı çıklıkları yine duyarız. Geçmiş olsun sevgili Türkiye’m. İki yıl iyi, beş yıl kötü devam bundan sonra.
13.12.2024 TCMB ve BDDK verilerine göre;
Portföy; Yabancılar hisse senedinde 319 milyon dolar alış, tahvillerde ise 243 milyon dolarlık satış yaptı. Hisse senedinde bu ayı artıda bitirirlerse Nisan ayından beri bir ilk gerçekleşecek. Tahvilde durdular. İlave bir alım gelmiyor. Yıl toplamında 16 milyar dolar civarında dolanıyorlar. Artık faiz indirimi bekliyorlar sanırım.
Rezervler; MB brüt, net rezerv ve swapsız net rezerv, üçü birden yine haftayı artıda kapadı. Rekorlar gelmeye devam ediyor. Bu yılın en düşüğü Mart sonuna göre brüt rezervde 40 milyar dolar, net rezervde 50 milyar dolar, swapsız nette 115 milyar dolar artıdayız. TL değerlenmesin de ne yapsın. 2025 de bu kadar döviz girişi olmaz ama MB kasası buna hazırlanmış durumda.
Krediler; Kredi ve kredi kartı harcamaları yılbaşı harcamaları ile diğer haftalara göre artış göstermiş. Ticari kredilerde kıpırdanma yok. Kredi ve mevduat faizleri halen yatayda sayılır.
Dünya emtia endeksi; Bu hafta daralan bantın altına indiyse de kapanışı bantın içinde yaptı. Sıkışma devam ediyor. İki ay daha devam edecek ama sonra ya aşağı ya yukarı bir karar verecek gibi. Bu hafta için sıkışmanın ana desteği 97,55 puan; direnci ise 101 puan oldu.
Dolar/TL; Bu hafta da sıkışmanın devam edeceğini tahmin ediyorum. Destek 35 lira. Yılı 36 lira ile kapatacaklar gibi duruyor. 2025 yılında ise enflasyonun %10 altı ile %10 üstü arasında yukarı tırmanır diye tahmin ediyorum.
ABD 10 YR tahvil; %4,45 kanal direnci. Fed faiz indirimlerini durduracak beklentisi ile kanal direncini kırdı. Bu hafta %4.40 üstünde kalırsa yukarı hareket devam eder. Israrla düşüş kanalında diye yazmıştım. %4.40 üstünde kalması hatalı yorum yaptığım sonucuna çıkar.
Eur/Usd; Fed faiz indirdi. ECB nin bir önceki hafta yaptığı faiz indirimi ile durumu eşitledi. 1.0450 ile 1.0630 arasında sıkışmaya devamını sağladı. Euro aleyhine hareketlenme başladı. 1.0470 altı kapanış ilk ikaz. 1.04 altı kapanış ise 1.00 e yolculuğu başlatabilir. Engeç 2025 Mart sonunda 1.00 görebiliriz.
Altın Ons; 2610 doların üstünde tutunmaya devam ediyor. Yukarı kanal içinde. 2550 dolar altında iki hafta kapanış yapmadığı müddetçe 2800 ve 3000 dolar hedefte kalmaya devam edecektir.
Gümüş; 29.80 doların üstünde kalmaya çalışıyor. Birileri mal topluyor. Altın 2025 yılında 2800- 3000 dolar sınırında kalırsa gümüşün 37 dolar üstünü görmesini bekliyorum.
Bitcoin; 18 Kasım tarihinde bitcoin 67 bin dolar iken hedefinin 100 bin dolar olacağını ama 100 bin dolarda çok dikkatli olunması gerektiğini yazmıştım. 100 bin doların üstünden iyi satış yedi. 98 bin dolar altı kapanış ilk uyarıydı. 90 bin dolar altı kapanış ise kar realizasyonu değil, maldan çıkış demek olabilir. O zamana kadar yavaş yavaş bazen yukarı sert hareketler yapsa da 65 ile 75 bin dolar arası bir yere kadar gevşeyebilir.
Bist100; ABD borsaları sert satışlar yedi. Bir füze bile sürekli yükselmez. Kar satışları mı, hisse rallisi bitti mi, yakında anlarız. Avrupa ve Asya borsaları ise zaten bir süredir zevksizdi. ABD borsaları onların moralini de bozdu.
18 Kasım 2024 tarihli yazımda BİST100’ün 8600 puandan 10400 puana kadar çıkacağını, ama yabancı gelmez ise oradan yeniden 8000 puan altına gelebileceğimizi yazmıştım. Hedefine geldik ve dönüyoruz. Yetiş ya yabancı!
İlginizi Çekebilir