4 Mart obeziteyle mücadelede milat
SAĞLIKMasanıza veya panonuza koyacağınız, örneğin “OBEZİTE HASTALIKTIR”pankartı o gün sizinle muhatap olan herkesin dikkatini çekecektir. Ya da sizler daha inovatif yöntemlerle, obez insanları kırmadan, üzmeden farkındalıklarını derinleştirebilir, hemen ertesi gün yardım almaya ikna edebilirsiniz.
Bu yazı, obezite sebeplerini, tanı, tedavi ve korunmada dikkat edilmesi gereken hususları konunun uzmanlarıyla en ayrıntılı biçimde ele alan Türkiye'nin Obezite Gerçeği Dosyası: Her Yönüyle Obezite Yazı Dizisi kapsamında yayımlanmaktadır.
Çok yönlü çalışmalarımızın ilk hedefi 4 Mart. Dünya Obezite Günü vesilesiyle halkımızın, hekimlerin, sağlık çalışanlarının, sağlık mesleği öğrencilerinin konu hakkındaki bilgilerini arttırmak, tazelemek, mücadeleyi kolaylaştıracak iş birliklerini geliştirmek için erişebildiğimiz herkese 4 Mart’ta Obeziteyle ilgili bir etkinlik düzenlemesini öneriyoruz.
Sağlığı bozacak ölçüde doku, organ ve sistemlerde aşırı yağ birikmesi demek olan Obezitede maalesef Avrupa birincisiyiz, dünyada da ilk sıralarda yer alıyoruz. Bizler, bir grup gönüllü,toplumun her kesimini sinsice ele geçiren, kolay nükseden, tedavisi zor bu hastalıkla mücadele amacıyla tamamen sivil bir insiyatif olarak Obeziteye Karşı işbirliği Hareketi’ni başlattık. İlk olarak, Türkiye sathında ulaşabildiğimiz her kurum ve kişiden 4 Mart 2025 Dünya Obezite Gününde bir etkinlik düzenlemesini talep ediyoruz. Siz de bu sorunu önemsiyor ve sağlıklı yaşamı savunuyorsanız bize katılın, 4 Mart etkinliklerine destek verin, katılın.
Hızla tüm toplumları ve ülkemizi tehdit eden ve yaygın halk sağlığı sorunu haline gelen Obezite ayrıca diyabet, kanser, hipertansiyon başta olmak üzere birçok ciddi sağlık probleminin de doğrudan sebebi veya tetikleyicisi. Çalışma koşulları, kötü beslenme alışkanlıkları, hareketsizliğe yol açan tüm etmenleriyle içinde yaşadığımız sistemin adeta bizi mahküm ettiği bir sonuç. O kadar olumsuz etkiler altındayız ki, o kadar çok tuzakla karşılaşıyoruz ki sanki obez olmamak maharet. Bir kere şişmanladıktan sonra iyileşmek hiç kolay değil, çünkü olabilecek açlık durumlarına karşı yağlanmaya genetik olarak programlanmış hücrelerimiz bizi devamlı yemeye zorluyor. Canımız sıkılınca da yemek yiyoruz, keyfimiz yerinde olunca da. Hayat koşulları nedeniyle sanki doğayla ilişkimizi sadece yemek yemek aracılığıyla sürdürebiliyoruz.
Türkiye’de her üç insandan yalnızca biri uygun vücut ağırlığında! Diğerleri ya fazla kilolu ya da obez. 2035 yılında Dünya çocuklarının % 40’ı obez olacak. Bu rakamlar çok ürkütücü ve bu sorunla uğraşmanın sadece Sağlık Bakanlığı veya hekimlerin görevi olmadığını; bir seferberlik ruhuyla topyekun toplumsal mücadele başlatmamız gerektiğini gösteriyor.
Obeziteye Karşı İşbirliği Hareketinin temel amacı Obeziteyle ilgili üretilen bilimsel bilginin vatandaşlara ulaşmasını ve onların gerekli tüm destekleri alarak beslenme, tutum ve hayat tarzı değişikliklerini yaparak sağlıklarına kavuşmalarını sağlamaktır. Bu nedenle halkımızın bu mücadeleyi benimsemesi, özümsemesi önemli. Toplum Obeziteyi kötü bir hastalık olarak görüp sorunun çözümü için talepkar oldukça, sorumlu kurumlar hareketlendikçe gerekli yasal ve idari düzenlemeler kolayca hayata geçebilecektir.
Çok yönlü çalışmalarımızın ilk hedefi 4 Mart. Dünya Obezite Günü vesilesiyle halkımızın, hekimlerin, sağlık çalışanlarının, sağlık mesleği öğrencilerinin konu hakkındaki bilgilerini arttırmak, tazelemek, mücadeleyi kolaylaştıracak iş birliklerini geliştirmek için erişebildiğimiz herkese 4 Mart’ta Obeziteyle ilgili bir etkinlik düzenlemesini öneriyoruz. Bu satırları okuyan sizlerden de aynı ricada bulunacağız. Düzenleyeceğiniz etkinliğin mutlaka obez insanlara yönelik olması gerekli değil, biz merkezi olarak herhangi bir format önermiyoruz. Herkes kendisine, kurumuna en uygun, en kolay yapabileceği şekilde bir toplantı düzenliyor. Bu kimi zaman panel, sempozyum veya konferans olacak, kimi zaman da yerel yönetimlerin, birçok kurumun desteği ve katılımıyla tamamen halka yönelik bilinçlendirme yapılacak.
Hareketimizi oluştururken 100 Kurumda 100 Etkinlik hedefi ile yola çıkmıştık, şimdiden bu sayıları çok aştık. Ümit ediyoruz ki Sağlık Bakanlığımız, Yüksek Öğretim Kurulumuz ve diğer kamu kurumları da 4 Mart’ta düzenlenecek etkinliklerle bu mücadeleye destek vereceklerdir. Hayalimiz, dünyada eşi benzeri görülmemiş sayıda insan ve özel, resmi kurumun katılımıyla herkesin dikkatini çekerek Obezite mücadelesinde 4 Mart 2025’in ülkemiz için adeta bir milat olmasını sağlamaktır.
Obezite mücadelesinde ben de varım diyorsanız 4 Mart’ta bulunduğunuz kurumda mutlaka bir etkinlik düzenlenmesini sağlayın. Bu; öğrenci iseniz öğrencilere veya halka yönelik, hastane çalışanı iseniz halka ve hastalara yönelik, bir kurumda iseniz kurum çalışanlarına yönelik olabilir. Esas amaç konunun uzmanları yardımıyla olabildiğince çok insanın bilinçlenmesini ve onların da etraflarındaki insanları etkilemesini sağlamak. Unutmayınız; halkın desteğini alamazsak uzun vadede Obezite savaşını kazanamayız.
Masanıza veya panonuza koyacağınız, örneğin “OBEZİTE HASTALIKTIR” pankartı o gün sizinle muhatap olan herkesin dikkatini çekecektir. Ya da sizler daha inovatifyöntemlerle, obez insanları kırmadan, üzmeden farkındalıklarını derinleştirebilir, hemen ertesi gün yardım almaya ikna edebilirsiniz.
OBEZİTE HASTALIKTIR
Kurumda, okulda, hastanede yöneticileri ikna edemediniz veya olanaklar yeterli değil, etkinlik düzenleyemediniz; 4 Mart’ta boş mu oturacaksınız? Elbette hayır. O gün tüm Türkiye’de yapılacak etkinliklerin sosyal medya aracılığıyla duyurulmasına destek verebilirsiniz. Masanıza veya panonuza koyacağınız, örneğin “OBEZİTE HASTALIKTIR”pankartı o gün sizinle muhatap olan herkesin dikkatini çekecektir. Ya da sizler daha inovatif yöntemlerle, obez insanları kırmadan, üzmeden farkındalıklarını derinleştirebilir, hemen ertesi gün yardım almaya ikna edebilirsiniz.
4 Mart halk başta, sorunun tüm taraflarını çözüme yöneltmek için çok iyi bir fırsat. İşe yararetkinliklerle o günü güzel değerlendirebilirsek konunun gerçek sahibi Sağlık Bakanlığından başka Milli Eğitim Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, TÜBİTAK, TÜSEB gibi devlet kurumlarını, yerel yönetimleri, tabip odaları, hemşire dernekleri gibi sağlık mesleklerinin sivil toplum örgütlerini, Obeziteyle ilgili tıptauzmanlık derneklerini, bizler gibi gönüllüleri, startupları, şirketleri, kurumları mücadelenin ön saflarında yer almaları için aktive etmiş oluruz. Daha sonra, halkın da konuya sahip çıkmasıyla, TBMM nezdinde yapılacak çalışmalarla ilgili yasal düzenlemeler ve mevzuat değişiklikleri talep edilebilir ve daha kolay gerçekleştirilebilir.
Obezite karmaşık bir sorun, sadece bir diyet formülü veya ilaçla düzelmesi çok zor, sıklıkla imkansız. Sorunun karmaşıklığı çözümün de çok paydaşlı olmasını gerektiriyor. Ayrıca nasıl bireysel olarak uzmanlardan destek ve yardım almadan Obeziteyle mücadele mümkün olmuyorsa, sadece bir kurum veya mesleğin, yapının da kendi gayretleriyle başarılı olması mümkün değil. Aslında bu yönüyle Obezite bize yaşlılık, demans, kanser gibi günümüzün karmaşık problemlerinin çözümünde yol göstermesi bakımından bir fırsat sunuyor. Önümüzdeki 4 Mart’tan başlayarak birçok paydaş, işbirliği içinde bu ağır toplumsal sorunumuzu çözme yolunda kararlı adımlar atarsak halkımızın sağlığını tehdit eden diğer sorunlarda da benzer stratejik yaklaşımları kolayca hayata geçirebiliriz.
Sağlıklı Günler Dileğiyle.
İlginizi Çekebilir