31 Mart’ta İzmir’de ne oldu?
DOSYA>Seçimin Ardından31 Mart’ta İzmir’de ne oldu?
İZMİRLİ SEÇMEN REFLEKSİ VE 31 MART
Son 2 yerel seçimde İzmir’de kayıtlı seçmen sayısı 206-209 bin arasında artarken, ülke genelindekine benzer biçimde artış seçimlere katılıma yansımamıştır. Katılım Büyükşehir belediye başkanlığında 5,3, ilçe belediye meclis üyeliği seçiminde 6,8 puan düşmüştür. Bu durumun bir önceki seçime göre ülke genelinde 6,1 puan azalan katılıma benzer olması dikkate değerdir. 2019’la karşılaştırıldığında, büyükşehir belediye başkanlığı için kullanılan oy 6.635, ilçe belediye meclis üyeliklerinde ise 5.601 azalmış görünüyor. Kentte seçimlere katılım özellikle çevre ilçelerde genel olarak daha yüksektir. Tablo 1: İzmir’de Kayıtlı Seçmen, Katılım ve Geçerli Oylardaki Değişim (n,%) 2019 2024 Fark (2024-2019) Büyükşehir Kayıtlı Seçmen 3.250.780 3.459.970 + 209.190 Büyükşehir Kullanılan Oy 2.740.742 2.734.107 -6.635 Büyükşehir Geçerli Oy 2.667297 2.638.521 -28.776 Büyükşehir Katılım 84,3 79,0 - 5,3 İlçe Belediye Meclis Üyesi Kayıtlı Seçmen 3.253.745 3.459.970 +206.225 İlçe Belediye Meclisi Kullanılan Oy 2.735.569 2.729.968 -5.601 İlçe Belediye Meclis Üyesi Geçerli Oy 2.649.077 2.611.567 -37.510 İlçe Meclis Üyeliği Katılım Oranı 85,7 78,9 - 6,8 İlçelerin dahil oldukları şehir tipolojilerine göre bakıldığında, en yüksek katılım kırsal bölge olarak kabul edilen Bayındır, Beydağ, Karaburun, Kınık, Kiraz gibi çevre ilçelerdedir. Ağırlıklı kentsel, tamamen kentsel ve geçiş bölgesi ilçelerde katılım 77-80 arasında seyrederken, bu ilçelerde son seçimde % 89,3 olarak gerçekleşmiştir. Tablo 2: Partilerin Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve İlçe Meclis Üyeliği Seçim Performansları Parti Seçim Türü Oy Oranı Oy Miktarı Fark* AKP Büyükşehir Belediye Başkanlığı 37,0 977.897 +168.315 İlçe Belediye Meclis Üyeliği 26,9 809.582 CHP Büyükşehir Belediye Başkanlığı 48,9 1.292.118 +32.908 İlçe Belediye Meclis Üyeliği 48,2 1.259.210 İYİP Büyükşehir Belediye Başkanlığı 3,6 96.115 - 9.520 İlçe Belediye Meclis Üyeliği 4,0 105.635 DEM Büyükşehir Belediye Başkanlığı 4,1 110.651 - 7.154 İlçe Belediye Meclis Üyeliği 4,5 117.805 YRP Büyükşehir Belediye Başkanlığı 0,9 24.428 - 7.026 İlçe Belediye Meclis Üyeliği 1,2 31.454 DİĞER Büyükşehir Belediye Başkanlığı 5,2 137.312 -90.594 İlçe Belediye Meclis Üyeliği 8,7 227.906 * Partilerin Büyükşehir ve ilçe belediye meclis üyeliği oy farkını göstermektedir. İzmirli seçmenlerin Büyükşehir belediye başkanlığı ve ilçe meclis üyeliği tercihleri karşılaştırıldığında, AKP adayı Hamza Dağ’a verilen oyların büyükşehir seçiminde AKP ilçe belediye meclis üyeliği oylarına göre %20,7 daha fazla olması dikkat çekicidir. Dağ’a yönelen seçmen desteği belediye meclis üyeliğiyle karşılaştırıldığında miktar olarak 168.315 oy daha fazla. Dağ’ın kampanya stratejisinde her kesime seslenen aday kimliğini öne çıkarması, afişlerde parti logosunu dahi kullanmaması, pozitif bir kampanya söylemini tercih etmesi, büyükşehir belediyesinin özellikle yol, ulaşım, çevre temizliği gibi hizmet sunumundan kaynaklanan rahatsızlıklar muhtemelen Dağ’a yönelimin ardındaki dinamiklerdir. CHP adayı Cemil Tugay ise ilçe belediye meclisine verilen oylara göre miktar olarak 32.908 daha fazla oyu Büyükşehir belediye başkanlığı için alırken, iki aday arasındaki parti oylarını arttırma performansına dayalı rekabette Dağ’ın daha başarılı olduğu anlaşılmaktadır. Kanımızca bunun nedeni Tugay’dan değil, belirli bir seçmen kitlesinin büyükşehir belediyesine yönelik tepkisinden kaynaklanmaktadır. Dağ’ın oyları muhtemelen CHP seçmeninden değil, büyük ölçüde YRP ve diğer partilere oy vermiş seçmenin bölünmüş bilet (split ticket) olarak bilinen ilçe meclis üyeliğinde partilerine, büyükşehirde kazanmasını istemedikleri aday (Cemil Tugay) karşısında Dağ’a seçim kazandırmaya yönelik stratejik oy kullanmalarıyla ilgili olabilir. CHP adayının 32.908 oy artışı muhtemelen İYİP ve DEM seçmeninin benzer oy verme davranışlarıyla ve diğer parti seçmenlerinden gelen sınırlı oydan kaynaklanmış olabilir. İYİP ve DEM seçmeni blok bölünmüş ve stratejik oy kullanmışlarsa, İYİP seçmeninin %9’u, DEM seçmeninin ise %6’sı Tugay’a desteklemiş olabilir ki bunun anlamı Tugay’a ilçe belediye meclis üyeliğinin dışında gelen 32.908 oyun (blok oy kullanılmışsa) maksimum %28’i İYİP’ten, % 21’i ise DEM seçmeninden gelme olasılığıdır. Dağ’a YRP’den gelen oyun ise, bu partinin büyükşehir ve ilçe meclis üyeliği oy farkının 7.026 olması nedeniyle, YRP oyunun maksimum %22,3’ünün olma ihtimali vardır. 31 Mart 2019 seçimlerine göre İzmir’de ilçe belediye meclis üyeliği oylarını en fazla arttıran parti DEM partisidir. Yüzde 66,1’lik artışla 44.071 oy artışı sağlarken, AKP oylarına 25.848 yeni oy katarak, % 2,7’lik bir artış sağlamıştır. Bu artışta MHP ile olan işbirliği etkisi olmakla birlikte, her 2 seçimde de MHP 5 ilçede meclis üyeliği için yarıştığı için, AKP oylarında da bir artıştan söz edilebilir. CHP oylarında son seçimde 31 Mart 2019’a göre 103.346 oy azalması yaşanmıştır.İLÇE BELEDİYE MECLİS ÜYELİĞİ SEÇİMLERİ VE 3 PARTİ
İzmir’de partilerin seçim performansını anlamada, kazanılan belediye başkanlığı sayıları kadar, hatta ondan daha önemlisi seçmenlerin ilçe belediye meclis üyeliğine yönelik parti tercihleridir. Seçmen belediye başkanlığında aday faktörünü öne çıkarıp, adayın niteliği, adayla kurmuş olduğu aidiyet, özdeşlik ilişkisiyle, adayla duygusal politik yakınlık, yani insani sıcaklık, adaya ilişkin yetkinlik algısı gibi sosyal psikolojik faktörleri de tercihlerinde dikkate alırken[1], meclis üyeliği seçimlerinde parti bağı, parti kimliği öne çıkmaktadır. Bu nedenle, partilerin seçim performansını ve seçmenin vermiş olduğu mesajları il genel meclislerinin bulunmadığı illerde ilçe belediye meclis üyeliği seçim sonuçlarına göre değerlendirmek daha sağlıklıdır. Tablo 3: Partilerin 31 Mart 2019-31 Mart 2024 İlçe Meclis Üyeliği Oy Değişimi* (n,%) Oy Miktarı Oy Oranı AKP + 25.848 % 2,7 CHP - 103.346 % - 7,4 DEM 44.071 % 66,1 *31 Mart 2019’daki seçim işbirliği ve seçim sonrasında yeni parti kurulmaları nedeniyle, oy değişimi 3 parti örneğinde incelenmiştir. Bu çerçeveden bakıldığında, 31 Mart 2019 seçimlerine göre İzmir’de ilçe belediye meclis üyeliği oylarını en fazla arttıran parti DEM partisidir. Yüzde 66,1’lik artışla 44.071 oy artışı sağlarken, AKP oylarına 25.848 yeni oy katarak, % 2,7’lik bir artış sağlamıştır. Bu artışta MHP ile olan işbirliği etkisi olmakla birlikte, her 2 seçimde de MHP 5 ilçede meclis üyeliği için yarıştığı için, AKP oylarında da bir artıştan söz edilebilir. CHP oylarında son seçimde 31 Mart 2019’a göre 103.346 oy azalması yaşanmıştır. Bunun anlamı % 7,4’lük bir oy kaybıdır. Söz konusu kayıpta 2019’da İYİP’in 25, HDP’nin 5 ilçede belediye meclis üyesi adayı çıkarmazken, bu seçimde her 2 partinin de tüm ilçelerde aday çıkarmasının etkisi göz ardı edilmemelidir. AKP her ilçe grubunda 14 Mayıs 2023 Genel seçimine göre oylarını 5,1-11,4 puan arasında arttırmış görünüyor. CHP oylarında en dikkat çekici olan ise; sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasına göre 3’ü 4.kademe gelişmişlik düzeyinde yer alan ilçede (Bayındır, Beydağ, Kınık), 2.kademeki Karaburun’da ve 5.kademedeki Kiraz’da oylarını ortalama 12,4 puan arttırmasıdır. İYİP ve DEM tüm ilçe tiplerinde oy kaybetmektedir.KENTSEL VE KIRSAL İLÇELERDE 31 MART’TA NE OLDU?
31 Mart’ta İzmir’de seçmen tercihlerinin hangi yöne doğru aktığını tespit etmek için kentin sosyo-demografik yapısını çok kabaca resmeden şehir tipolojisine göre parti oylarına bakılabilir. İzmir Kalkınma Ajansı tarafından yayınlanan bir raporda[2] İzmir şehir tipolojisi kır/kent temelinde 5 kategoriye ayrılmıştır.[3] Bu çalışmada nüfusunun %99 ve üzeri kentsel alanlarda yaşayan ilçeler Tamamen Kentsel Bölge olarak kategorileştirilmektedir. Diğerleri; kırsal kesimde yaşayan nüfusun payının % 20’nin altında olduğu Ağırlıklı Kentsel Bölge, kırsal kesimde yaşayan nüfusun oranının % 20 -50 arasında olduğu Geçiş Bölgesi, kırsal alanda yaşayan nüfusun payının %50’den fazla olduğu Ağırlıklı Kırsal Bölge ve nüfusun tamamının kırsal alanda yaşadığı Kırsal Bölge olarak sınıflandırılmıştır. TÜİK son birkaç seçimden beri seçim çevrelerini kır/kent ayrımı temelinde açıklamıyor. Bunun nedeni özellikle büyükşehirlerde Bütünşehir statüsüyle kırsal alanlarda yer alan köylerin mahalle statüsüne dönüştürülmesidir. Tablo 4: İzmir’de Şehir Tipolojisine Göre Partilerin 14 Mayıs 2023 ve 31 Mart 2024 Seçimindeki Oyları* ve Değişimi (%) Şehir Tipolojisi/ Kayıtlı seçmen Katılım 31 Mart 2024 AKP 14 Mayıs 2023 AKP 31 Mart 2024 CHP 14 Mayıs 2023 CHP 31 Mart 2024 MHP 14 Mayıs 2023 MHP 31 Mart 2024 İYİP 14 Mayıs 2023 İYİP 31 Mart 2024 YSP 14 Mayıs 2023 DEM 31 Mart 2024 YRP 14 Mayıs 2023 YRP 31 Mart 2024 Ağırlıklı KentselB. (%38,7) 77,6 23,4 28,5 40,7 53,2 5,6 - 11,7 3,5 8,8 4,7 0,9 0,9 Tamamen KentselB. (% 39,3) 79,7 20,4 31,8 47,3 45,2 3,8 - 12,4 5,1 7,8 5,0 0,6 1,0 Geçiş B. (%18,7) 80,9 24,8 32,4 43,1 49,5 6,3 - 11,7 4,6 4,7 2,7 0,6 1,2 Kırsal B. (% 3,1) 89,3 29 37,9 40,2 52,4 7,2 - 10 2,9 6,2 1,5 0,9 0,7 * Partilerin 14 Mayıs genel seçim oyları ve 31 Mart 2024 ilçe belediye meclis üyeliği oyları temelinde incelenmektedir. İlçelerin şehir tipolojisine göre, AKP her ilçe grubunda 14 Mayıs 2023 Genel seçimine göre oylarını 5,1-11,4 puan arasında arttırmış görünüyor. En dikkat çekici olan ise, tamamen kentsel bölge kategorisinde yer alan ilçelerde en yüksek artışı sağlamasıdır. SEGE’nin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralaması araştırmasına[4] göre, İzmir’in merkezindeki 1.kademe gelişmiş ilçeler arasında yer alan Balçova, Gaziemir, Karşıyaka, Konak, Narlıdere ile 2.kademe gelişmişlik düzeyinde bulunan Bayraklı ve Karabağlar’da AKP’nin ortalama oy artışı 11,8 puan iken, CHP bu kategoride 31 Mart’a göre ortalama 2,1 puan oy kaybına uğramıştır. AKP bu ilçelerde muhtemelen CHP dışında diğer partilere oy veren seçmenlerden oy artışı sağlarken, bu ilçelerdeki CHP’nin oy kaybı ise sandığa gitmeyen CHP seçmeni ile açıklanabilir. CHP oylarında en dikkat çekici olan ise; sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasına göre 3’ü 4.kademe gelişmişlik düzeyinde yer alan ilçede (Bayındır, Beydağ, Kınık), 2.kademeki Karaburun’da ve 5.kademedeki Kiraz’da oylarını ortalama 12,4 puan arttırmasıdır. AKP’deki artış oy tabanının en güçlü olduğu bu grupta 8,9 puandır. İYİP ve DEM tüm ilçe tiplerinde oy kaybetmektedir. İYİP’in kaybı 8,2 ile 7,1 arasında değişirken, DEM’in kaybı ise 2 ile 4,7 puan arasındadır. YRP oyları ağırlıklı kentsel bölge ilçelerinde aynı kalırken, kırsal bölge ilçelerinde 0,2 puan oy kaybederken, ortalaması geçiş bölgesinde 0,6’dan 1,2’ye, tamamen kentsel bölge ilçelerinde ise 0,6’dan % 1’e yükselmiştir. Bu tablo CHP’nin ilk kez İzmir’in kırsal bölge ilçelerinde azımsanmayacak ölçüde oy artışı sağladığını, fakat kentsel bölgelerde ise yine ilk kez yakın dönemde oy kaybına uğradığını göstermektedir. AKP ilk kez tamamen kentsel bölgelerde dikkate değer bir oy artışı yakalamıştır. Bu artışın ilçe belediye meclisi ve genel seçim karşılaştırmasına dayalı olduğu dikkate alınırsa, AKP’nin çevreden merkeze, CHP’nin merkezden çevreye doğru bir oy tabanı genişlemesi yaşamaya başladığını düşünmek yanlış olmayacaktır. AKP büyükşehir belediye başkanlığı seçiminde ilçe belediye meclis üyeliği oylarıyla karşılaştırıldığında, oylarını belirgin biçimde arttırmakla birlikte, ilçe belediye başkanlıklarında yaşadığı kayıplar bunu önemsizleştirmektedir. Seçmenin AKP’ye verdiği en önemli ev ödevi nedir diye düşünüldüğünde, partiye ilişkin negatif algının kırılmasına yönelik yoğun mesai harcaması gerektiği yönündedir.31 MART’TA İZMİR SEÇMENİNDEN PARTİLERE EV ÖDEVLERİ
31 Mart İzmir’de seçim öncesindeki bilimsel olmayan kehanetlerin gerçekleşmediğini göstermesi açısından ilginç sonuçlar üretti. Bu kehanetler kentte AKP’nin büyükşehir belediye başkanlığını kazanmaya yakın olduğunu, çok sayıda ilçede belediye başkanlıklarını kazanabileceği gibi örneklerle doluydu. Bu kehanetler bilimsel, analitik bakıştan yoksun olduğu için gerçekleşmedi tabii ki. Pekala olan neydi diye bakıldığında, AKP büyükşehir adayı ekonomik krize, gelir dağılımdaki adaletsizliğe, yoksullaşmaya, liyakatsiz merkezi yönetime rağmen, ilçe belediye meclis üyeliği sonuçları dikkate alındığında sınırlı bir oy artışı sağlarken, CHP ise sınırlı oy kaybı yaşadı. İlçe belediye başkanlığı seçiminde ise sadece 2 ilçenin kentte yerel muhalefete geçmesi tek başına belediye başkanlığı seçiminin çoğunluk sistemiyle yapılmasına bağlanamaz. Daha demokratik, temsili bir seçim yöntemi olsaydı, muhtemelen CHP yine bu ilçelerde seçimi kazanacaktı. 14 Mayıs sonuçlarıyla karşılaştırıldığında, kentte hesapladığımız oynaklık indeksine göre her 100 seçmenden 20’sinin parti değiştirmesine bağlı olarak oyları yüksek partiler (CHP ve AKP) bu oy geçişkenliğinden bir miktar etkilenmiş görünüyor. Parti tercihlerindeki değişimin ilçe belediye meclis üyeliğinde AKP’nin, ilçe belediye başkanlığında ise CHP’nin lehine sonuçlar ürettiği anlaşılıyor. Seçimin kanımızca en önemli çıktılarından biri CHP’nin ilçe belediye başkanlığı sayısını arttırmakla birlikte, özellikle kentin kırsal bölge ilçelerinde 14 Mayıs’la karşılaştırıldığında çevrede oy tabanını genişletmeye başlamasıdır. Parti bu ilçelerde önceki seçimlerde de 1.parti olmakla birlikte, oy ortalamasını %40,2’den %52,4’e çıkardığı için ilçe tipleri arasında oy farklılaşması azalmakta, dolayısıyla seçmen sosyolojisi bakımından homojen bir tabana sahip olmaya başlayan bir partiye dönüşmektedir. Bu değişim ekonomik krizin kır yoksullarını da vurması kadar, adayların seçmen nezdinde kabulü, kırda CHP’ye ilişkin gözlenen bir miktar negatif ya da nötr algının kırılmaya başlamasıyla ilgili olabilir. CHP’nin üzerinde durması gereken seçim çıktılarından biri, sadece tamamen kentsel bölge ilçelerinde 14 Mayıs’a göre oy ortalamasının 2 puan düşmesi, AKP’nin ise 11,4 puan yükselmesidir. Bunun nedeni, CHP’nin geçmiş belediyecilik uygulamalarına duyulan tepki, aday belirleme yöntemine seçmen refleksi, katılımda sınırlı düşüş olabilir. Nedeni ne olursa olsun, CHP’nin kent merkezlerindeki sınırlı oy kaybını çok iyi analiz etmesi, bu kaybın artmamasına yönelik adımlar atması, önümüzdeki süreç açısından önemlidir. AKP büyükşehir belediye başkanlığı seçiminde ilçe belediye meclis üyeliği oylarıyla karşılaştırıldığında, oylarını belirgin biçimde arttırmakla birlikte, ilçe belediye başkanlıklarında yaşadığı kayıplar bunu önemsizleştirmektedir. Seçmenin AKP’ye verdiği en önemli ev ödevi nedir diye düşünüldüğünde, partiye ilişkin negatif algının kırılmasına yönelik yoğun mesai harcaması gerektiği yönündedir. DEM İzmir’de kendi oylarını arttırma bakımından başarılı olmakla birlikte, bunun nedenlerinin DEM seçmeninin sandığa gösterdiği ilgiyle mi, yoksa 14 Mayıs’ta ittifak olmasa dahi CHP’ye stratejik oy veren sınırlı seçmenin dönüşüyle mi açıklanabilir sorusuna yanıt araması gerekir. İYİP 31 Mart’ta seçmen tarafından ev ödevi dahi verilmeyen, sınıfta kalan parti olmuştur. Önümüzdeki süreçte kendisini toparlayamadığı takdirde -ki toparlaması da zor görünüyor- İzmir’de ve ülke genelinde tasdikname alması olasıdır. Sözün özü, 31Mart’ta İzmirli seçmen seçim kazanmanın kuralını bir kez daha İzmirli olmanın referanslarıyla belirlemiş görünüyor. Tanju Tosun, Prof.Dr., Siyaset Bilimci, Araştırmacı Gülgün Erdoğan Tosun, Prof.Dr., Siyasal İletişimci, Araştırmacı [1] Sinan Alper, “CHP’nin Sürpriz Zaferinin Sosyal Psikolojik İncelemesi: “The İmamoğu Effect”, medium.com, Alıntı tarihi: 5 Nisan 2024. [2] İzmir Kalkınma Ajansı; İzmir İli Kırsal ve Kentsel Alanlarının Tespitine Yönelik Analiz Çalışması, İzmir, 2021. [3] İzmir ilçelerinin şehir tipolojisine göre sınıflandırılması; Tamamen Kentsel Bölge: Balçova, Bayraklı, Gaziemir, Karabağlar, Karşıyaka, Konak, Narlıdere. Ağırlıklı Kentsel Bölge: Aliağa, Bornova, Buca, Çiğli, Güzelbahçe, Menemen, Selçuk, Torbalı. Geçiş Bölgesi: Bergama, Çeşme, Dikili, Foça, Kemalpaşa, Menderes, Ödemiş, Seferihisar, Tire, Urla. Kırsal Bölge: Bayındır, Beydağ, Karaburun, Kınık, Kiraz. [4] SEGE 2022 İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı-Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü, Kakınma Ajansları Genel Müdürlüğü Yayını, S.35, Ankara, 2022, s.105.İlginizi Çekebilir