Soma’da 301 madenci göz göre göre bir şirketin açgözlülüğünün kurbanı oldu. Şırnak, Zonguldak ve Ermenek’te de benzer cinayetleri gördük. Nefeslerimizi tutup günlerce yerin altından gelecek haberleri bekledik. Eleştirenlere hükümet cenahının cevabı hazırdı: “Acılarımızı siyasete alet etmeyin kardeşim!”
İstanbul’da bir AVM inşaatında çalışanların kaldığı çadırlarda 11 işçi yanarak can verdi. Mecidiyeköy’deki rezidans inşaatında asansör yere çakıldı, 10 işçi öldü. Tepkiler karşısında cevap yine benzerdi: “Şimdi sırası değil, acıları siyasi malzeme yapmayın!” Ölümlerin yüzlerle ölçüldüğü yerde rakamlar da manasını yitiriyor ve artık birer ikişer ölümlerin haber değeri bile olmuyor. Oysa tablo vahim. İSİG Meclisi verilerine göre son beş yılda 9.565 işçi, göçük altında ezilerek, gazdan zehirlenerek ya da yanarak can verdi.
Toprağa hasret kentler inşa ettiler. Bu yüzden her yağmur artık sel demek. 2019 yılında Trabzon Araklı’da 7, Düzce’de 5, Ankara’da 3, Samsun’da 2, Bartın’da 2 kişi boğularak can verdi. Altyapıyı, betonu, kent mimarisini sorgulayanlara yine aynı çirkinlik: “Acılarımızı siyasete alet etmeyin kardeşim!”
Tren kazaları oldu. Ne kazası, bildiğimiz cinayet! Çorlu’da 25, Ankara’da 9 kişi can verdi. Yetkililer, kurumlar, ihmali olanlar eleştirilince yine aynı sahte ses duyuldu: “Yiten canlarımıza saygı duyun. Acıları siyasete alet etmeyin!”
Deprem oldu. İnsanlar enkaz altındayken, eksiye inen soğukta sokaklarda yardım beklerken Kızılay Başkanı bağış isteyen tweet attı. “Deprem paraları ne oldu? Neden yapılar yenilenmedi?” diyenlere aynı ses cevap verdi: “Acılarımızı siyasete alet etmeyin kardeşim!” Savcılık Berna Laçin’e soruşturma bile açtı. Kağıt gibi yerle bir olan binaların müteahhitlerine ya da bu binalara onay veren yetkililere değil, deprem paralarını sorana soruşturma açıldı.
“Acılarımızı siyasete alet etmeyin kardeşim!” diyenler aslında bu acıları muhalefeti dövmek için sopaya dönüştürüyorlar. İktidarda başka bir parti olsa gıyabi cenaze namazlarıyla donatırlardı kentleri. Hatta ev ev dolaşıp, “iktidar yüzünden deprem oldu,” derlerdi.
Acılarla ağzımızı bantlamaya çalışan iktidar ve yandaşlarına hakkıyla söylenecek söz şudur: “Acılarımızı siyasete alet etmeyin kardeşim!”