Primum non nocere

Primum non nocere

Tıp etiğinin amentüsü olan ve Hipokrat’a ait olduğu sanılan bu deyiş “önce zarar verme” anlamına gelir. Her durum ve koşulda hekim hastaya zarar vermediğinden emin olmalıdır. Ayrıca tedavi hakkında hastanın rızasını almak, dürüst olmak, yaşama saygılı olmak, hakkaniyetli olmak, meşru zeminde kalmak ve hastanın kendi yaşamını tayinde özerkliğini tanımak ile yükümlüdür[1]. Bunca uzun bir girizgahın kıymeti harbiyesi sanılandan büyük: yanlış konan tanıyı, usulsüz tedavi takip ederse hastayı göz göre göre kaybederiz.

Memleketi hasta düşürenler ve bu hastalığın sebepleri bir yana, siyasi tarafların tedavi önerileri yukarıdaki ilkeler ile uyumlu mu? Tarumar olmuş bir devletin dehşet verici enkazını kaldırmakla meşgul bir iktidar, tufan sonrası devlet aygıtından pay kapma telaşında mahcup bir muhalefet. Böyle bir siyasi mimarinin ülke sathındaki hakiki sorunları teğet geçmemesi beklenebilir mi?

Mesela 9 milyon kayıtdışı, güvencesiz çalışan işçinin[2], 2 milyondan fazla mevsimlik tarım işçisinin[3], 2.8 milyon Suriyeli mültecinin[4] ve hatta 11.3 milyon ev işçisi kadının[5] akıbeti yüksek siyasetin gündemine gelebilir mi? Bu verilerin siyasi gündeme girebilmesi bir yana, acaba eldeki veriler gerçeği yansıtıyor mu? Sivas’ın doğusuna geçebilen iktidar herhalde bu bölgede enformel sektörün %60’tan yüksek olduğunu da görmüştür[6]. Mesela 2014 yılında Güneydoğu Anadolu’da 18-29 yaş aralığında 66.119 okuma-yazma bilmeyen vatandaşımızın yaşadığını gözlemlemişlerdir[7]. Yurt genelinde 25-29 yaş arası 10 kadından altısının resmen kaybedildiğinin[8] de farkındadırlar[9]. Mesela Adana’da mevsimlik tarım işçisi olarak çalışan Suriyeli çocuk işçilerin günde 30 küsur liraya 12 saat çalıştığını iyi bilirler. Yoksul dostu ekonomik büyümenin[10] yalnızca 2005-2007 yılları arasında gerçekleştiğini, bundan başka büyümenin varsıllara yaradığını da en iyi onlar bilirler[11].

Bu ortaya karışık gibi görünen rakamlar rastgele seçilmiş değildir. Türkiye’nin bir kalkınma derdi varsa, “önce zarar vermeyip”, doğru tanı koyup, doğru tedavi uygulamak gerekir. Doğruları bildirmeyip meseleleri “kafaya takmazsak”, 1784’te Küçük Kaynarca sonrası Kırım’ın kaybedildiği bir imparatorluğun, Sadrazamca danışılan ve aşağıdaki cevabı veren pek mümtaz İstanbul kadısından ne farkımız kalır:

“Bizden olayların niçin bu biçimde geliştiği konusunda bir açıklama almanız mümkün değildir. … Siz, padişahımızın mutlak temsilcisisiniz. Padişahımızın bu konudaki düşüncesini bize söylemeyi lütfediniz. O zaman biz de “duyduk ve itaat ettik” diyelim.[12]

 

 

[1] Sayım, F. 2005. Tıbbi etik ve deontoloji kavramları. Akademik Ar-Ge Dergisi Sosyal Bilimler. https://www.academia.edu/9971112/TIBBİ_ETİK_VE_DEONTOLOJİ_KAVRAMLARI?auto=download

[2] TÜİK. İşgücü İstatistikleri. [online] Available at: http://www.turkstat.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1007

[3] Topsak, F., 2015. “Mevsimlik Tarım İşçileri.” Türkiye Büyük Millet Meclisi Araştırma Merkezi Bilgi Notu. [online] Accessed 27 Nov. 2015. Available at: http://spm.ku.edu.tr/wp-content/uploads/2015/01/SP_BN_14263_Mevsimlik_Tarim_Iscileri-1.pdf

[4] GİGM Göç İdaresi Genel Müdürlüğü. Göç İstatistikleri. [online] Erişim 14 Nisan 2016. http://www.goc.gov.tr/icerik6/temporary-protection_915_1024_4748_icerik

[5] TÜİK. İşgücü İstatistikleri. [online] Available at: http://www.turkstat.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1007

[6] SGK, 2014. [Accessed 19 Nov. 2015] Available at: http://

www.sgk.gov.tr/wps/portal/tr/sigortalilik/kayitdisi_istihdam/kayitdisi_istihdam_oranlari/

[7] TÜİK Eğitim İstatistikleri. Erişim 25 Kasım 2015. http://tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1018

[8] NEET: Kayıtlı bir işte çalışmayan, örgün veya yaygın eğitimde olmayanları ifade eder.

[9] OECDStat. 2015. Youth NEET Transition from school to work. [online] Available at: http://stats.oecd.org

[10] Kakwani and Son (2008) tarafından hesaplanan “poverty equivalent growth rate” hem ortalama gelirin büyüme oranını hem de büyümenin yoksul ve yoksul olmayanlar arasındaki dağılımını gözetir. Bu index, mevcut büyüme oranından fazlaysa iktisadi büyüme yoksul dostu olarak adlandırılır (Selim & Yıldız, 2013: 6).

[11] Selim, R. & Yıldız, F., 2013. Pro-poor Growth in Turkey. Erişim 10 Ekim 2016. http://www.ecineq.org/ecineq_bari13/FILESxBari13/CR2/p222.pdf

[12] Tarih-i Cevdet’ten aktaran Findley, C., 2014. Osmanlı İmparatorluğunda Bürokratik Reform 1789-1922. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları. p. 70.

Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezuniyetini takiben yerel yönetim düzeyinde kültürel koruma ve kırsal kalkınma projelerinde çalışmış, 7 Haziran seçimlerinde aday kampanyası yürütmüştür. Türkiye'de sosyal dayanışma ekonomisini yaygınlaştıran, ülkenin gençlerce kurulmuş ilk Ar-Ge ve eğitim kooperatifi olan Genç İşi Kooperatif’in kurucu ortağıdır. Johns Hopkins Üniversitesi SAIS’te Uluslararası Kalkınma yüksek lisansı yapmış, Uluslararası Çalışma Örgütü, Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nda çalışmıştır. Kapsayıcı istihdam ve sosyal dayanışma ekonomisi alanında danışmanlık yapmayı sürdürmektedir.

Düşüncenizi Paylaşın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.