15 Temmuz’un eli kanlı cuntacılarını istisnasız tüm siyasi partilerin parlamenter demokratik rejime kayıtsız şartsız sahip çıkması sayesinde yendik. Fakat darbe tehdidini savuşturmuş olmamız darbe fırsatçılarını da defettiğimiz anlamına gelmiyor. Anayasa’yı ve parlamenter rejimi yaşamları pahasına savunan yurttaşların aziz hatıralarının arkasına saklanan nice habis fırsatçı tetikte bekliyor. Darbecilere teslim etmediğimiz temel hak ve özgürlükleri darbe fırsatçılarına kaptırmamak için uyanık olmamız gerekiyor. Ülkemize sahip çıkmanın yolu demokrasimize, aşımıza ve ekmeğimize göz koyan bu kapkaççıları tanımaktan geçiyor. Bilmeliyiz, tanımalıyız, karşı çıkmalıyız diyenler için işte darbe fırsatçılarının sıralı tam listesi.
Cuntacılar yüzlerce insanımızın canına kıydılar. Karanlık emellerine ulaşsalardı Türkiye’yi sürükleyecekleri otoriter rejim ve iç savaş iklimi kim bilir daha nice canın kaybına yol açacaktı. Darbeyi yenmek aynı zamanda katliamları, yargısız infazları ve idamları yenmekti. 15 Temmuz’dan darbelerin alametifarikası ve cuntacı zihniyetin ürünü idam cezasına meşruiyet çıkarmaya çalışmak darbe fırsatçılığının tam anlamıyla şahikası. Hele bir de sık sık kandırıldığını itiraf eden, dün mahkûm ettiklerinin itibarını bugün iade edip özür ve af dileyen şaşkınlar idam cezası talep edince durum daha da trajik oluyor. Yarın yine yanılmışım demesi kuvvetle muhtemel olanlar bu sefer de insanların canları pahasına oynayacakları idam kumarı için darbeyi fırsat biliyor.
Fırsatçılar idamdan arta kalan vakitlerinde kupon arazi üleşme peşindeler. TSK’yı kent merkezlerinden çıkarma saikıyla değerli arazileri yandaşlara peşkeş çekmek için fırsat kolluyorlar. Başarısız darbe girişimini keseyi doldurma fırsatı olarak görenlerle yapılan otel, plaza ve rezidans pazarlıkları havada uçuşuyor. “15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü gören” “milyonluk” evlerin yer alacağı kupon araziler şehit ailelerine verilecek evler “yüksek değerde olmalı” gerekçesiyle devletten bilâ-bedel talep ediliyor. Projelerin emsal değeri ve kat sayısı yükseldikçe insani değerler alçalıyor.
Kimileri ceplerini ve kasalarını doldurma derdindeyken vatandaşın payına düşen cadı avları oluyor. Darbeyle hiçbir alakası olmayan sendikacılar, sol görüşlü akademisyenler, muhalif sanatçılar ve hatta CHP gençlik kolları üyeleri fırsattan istifade muhalefetle hesaplaşmak isteyen parti-devletinin kurbanı oluyor. Hukukun üstünlüğü ve masumiyet karinesi tedavülden kalkarken, “ne darbe, ne dikta” diyen nice muhalifin itibarı ve yaşamları taammüden tahrip ediliyor.
Darbe fırsatçılığının en oportünist şekliyse bürokrasi ve siyasette rakip ve hasımları tasfiye etmek için kullanılması. Tıpkı 1826 sonrası görülecek hesabı olanların birbirlerini “Bu Bektaşidir” diyerek ihbar etmesi gibi bugün de isimsiz mektup, dilekçe ve iftiralar havada uçuşuyor. Bu fırsatçılığın en yoğun yaşandığı kurumun, devlet kaynaklarının yağma ve paylaşımının odak noktası olan iktidar partisinde olması ise hiç şaşırtıcı değil. Darbe sonrası cadı avı parti-devletinin içine dönerken yeniden bölüşülen yalnızca il ve ilçe yöneticilikleri ve daire başkanlıkları değil aynı zamanda da ihale ve arpalıklar oluyor.
Darbe fırsatçılarının en yeteneklileri ise bir dönemin hırsız, rüşvetçi, katil ve işkenceci siyasi mevtaları. Enkaza dönüşmüş itibarlarını miting meydanlardaki birlik ve beraberlik havasından istifade ederek cilalayan nice muhteris, “Acaba bir kez daha siyasette tutunabilir miyim?” diyerek bir toplantıdan diğerine koşuyor. Darbenin puslu havasını seven bu eski kurtlar “Bu ülkede her şey olabilirsin ama rezil olamazsın” sözünün doğruluğunu bir kez daha ispat ediyor.
Nasıl her savaş en ahlâksızından karaborsacılarını ve yağmacılarını doğurursa 15 Temmuz da beraberinde envaiçeşit fırsatçılarını getirdi. Bu kapkaççılar cuntacıların yarım bıraktığı tahribatı silahsız da olsa sürdürmekteler. Hukukla birlikte değerlerin de aşındığı, temel hak ve özgürlüklerden yoksun bir varoluşun kanıksandığı bu süreçte fırsatçılar yalnızca bugünümüzü değil yarınımızı da çalıyorlar. Birlik ve beraberlik mitinglerinde heyecanla bayrak sallarken, vicdanları ve cüzdanları boşaltan yankesicilere karşı uyanık olmakta, darbe fırsatçılarının sıralı tam listesini her daim akılda tutmakta büyük fayda var…
Bir fırsatçı grubu da?”Hah işte, demedim mi biz masumuz, her rezillgi yapan ya da yapılmış gösterip bizi yıpratmak kalkan belli oldu. 17/25 Aralık da yalanlarla okulu bir kumpastı, Italya’da aklanacak denilen milyon Eurolar da, arazi talanları da.” diye ilk günden beri önalan güruh. Bütün iddialarına inanıldı bile.
Düzgün yazamamışım. Düzeltiyorum:
Bir fırsatçı grup da ”Hah işte, demedim mi biz masumuz, her rezillgi yapan, ya da yapılmış gösterip bizi yıpratmaya kalkan belli oldu. 17/25 Aralık da yalanlarla okulu bir kumpastı, Italya’da aklanacak denilen milyon Eurolar da, arazi talanları da.” diye ilk günden beri önalan güruhtur. Bütün iddialarına şimdiden inanıldı bile.
Umarim bu gunlerde olanlar bir yandan hepimizi heyecanlandirirken gozlerimizi karartmaz. Boylece de gercekleri daha iyi kavrayarak farkinda olmadan yanlis adimlar atmayiz ve de tabanda ve yukaridaki gercek suclularin giderek artan ihtiraslarini kamcilamayiz.