Türkiye köhne bir siyasetin pençesinde.
Sorun bir lider, bir parti, bir seçim ya da bir iktidarla giderilemeyecek kadar derin.
Devri çoktan geçmiş şahsiyetler, zihniyetler ve siyaset yapma tarzları yüzünden nefes alamıyoruz.
Kendine ve başkalarına güvensiz, dünyadan kopuk ve korkan, komplo teorilerinin müellifi ve esiri, şüpheci ve paranoid gölgeler günümüzü karartıyor.
Asık yüzlü, çatık kaşlı ve öfkeli siyasetten yorulduk, yaralandık.

***

Oysaki Türkiye, önünde büyük fırsatlar olan genç ve dinamik bir ülke.
Toplumun yarısı 30 yaşın, seçmenin yarısı 40 yaşın altında.
Türkiye’de istisnasız herkes için daha iyi bir yaşam mümkün. Hepimiz daha iyi yaşamayı hak ediyoruz.
Farklılıklarımızla bir arada yaşam mümkün. Tüm ülkede eşit ve özgür bir geleceği kurabileceğimize inanıyoruz.
Korkmadığımızı, yorulmadığımızı, teslim olmayacağımızı gösterdik. Bir kez daha yola çıkmaya hazırız.

***

Gücümüzün kaynağı bilgi ve birbirimize duyduğumuz güven.
Bilgi özgürlüktür, zenginliktir, gelecektir. Bilgiyi ve bilgi temelinde yükselecek varsıl ve özgür bir geleceği paylaşmaya hazırız.
Korku, kuşku ve kuruntularla değil, güvenle yol alıyoruz. Yol arkadaşlığına, müzakereye ve ortak akla inanıyoruz.
Gizli, saklı, kapalı iltimas kalelerini savunmaya değil değil açık sistemleri paylaşmaya ve birlikte daha iyisini yapmaya talibiz.
Farklı bir kuşağız. Farklı yaşıyor, farklı düşünüyor, farklı çalışıyoruz. Ve eskiler ne derse desin bununla gurur duyuyoruz.

***

İkna etmeye de ikna edilmeye de hazırız.
Veri temelli ve kanıta dayalı siyasaya inanıyoruz.
Değerlerimiz, doğrularımız, geleneklerimiz elbette ki var. Ama her gün yeniden sorgulayarak daha iyisini, daha doğrusunu, daha başarılısını hedefliyoruz. Rekabetten korkmuyoruz.
Son kullanma tarihi geçmiş ezberlere, tabulara ve boş sloganlara vaktimiz yok. Sormaktan, sorgulamaktan, aramaktan, öğrenmekten yorulmuyoruz.
Kendimize güveniyoruz. Yanlışlarımızda ısrara değil, onlarla yüzleşmeye geliyoruz. Utanma, ayıplama, azarlamayla değil övgü, takdir ve teşvikle yol alıyoruz.

***

Temastan korkarak ve kaçarak kaç kuşak geldi geçti. Niceleri kendi mahallelerine hapsedilmiş bir yaşamı tüketti.
Biz her yerdeyiz, herkesleyiz. Görüşmeye, konuşmaya, müzakere etmeye inanıyoruz. Buna hazırız.
Farklılıklar hep vardı, hep de olacak. Tek tip bir toplum asla var olmayacak.
Derdimiz yaşam tarzlarını tornaya sokmak değil yaşam kalitesini yukarı taşımak. Sonrasını herkes en iyi kendi bilir…

***

Yüzümüz asık, kaşlarımız çatılı, yumruklarımız sıkılı değil.
Bilgi çağında güler yüzlü bir mücadele için bilgisayarlarımızla, tabletlerimizle, akıllı telefonlarımızla geliyoruz.
Veri tabanlarımızla, infografiklerimizle, sosyal medyamızla geliyoruz.
Yeni çağda yeni şeyler söylemek lazım, biliyoruz.
Yeni yollar, yeni sözler için Yeni Arayış lazım diyoruz.
Bu herşeyden önce bir davet. Evet, size sesleniyoruz.
Yeni sorulara yeni yanıtların, kısacası yeni bir arayışın zamanıdır. Var mısınız?